Merhaba, öncelikle röportaj teklifimi kabul ettiğiniz için
teşekkürler. Size radyo geçmişiniz hakkında birkaç soru soracağım.
M.T. : Naciye
Hanım radyo ile kaç yaşında tanıştınız?
N.T. : Öncelikle
kaç doğumlu olduğumu söyleyeyim. Ben 1974 Almanya doğumluyum. Almanya’da
olduğumdan dolayı radyo doğduğumdan beri hayatımda olan bir şeydi. Bu yüzden ben
de şanslı bir çocukluk geçirdim.
M.T. : Peki, ilk
dinlediğiniz şarkı neydi?
N.T. : Trio’nun Da
Da Da şarkısıydı. O zamanın en popüler şarkılarından biriydi. Tüm radyolarda
aralıksız çalınırdı. Bir de annemin çok sevdiği bir grup vardı “Boney M” grubu
o zamanlar hep onları dinlerdi. Özellikle Daddy Cool şarkısını.
M.T. : Radyo da Türkçe şarkı ile ne zaman tanıştınız?
N.T. : Türkçe
şarkıları da eş zamanlarda tanıdım. Tabi o zamanlar annem ve babam gurbet
hasreti çektiği için Türkçe şarkılar da çok dinlerdi Bediye Akartürk, Tülay
Özer, Neşet Ertaş, Belkıs Akkale ve Yıldıray Çınar çok sık dinlenen
şarkıcılardı.
Cemal amcam vardı o zamanlar Almanya da olan bütün
gurbetçiler ayrı düşmemek için her hafta sonu buluşurlardı. Herkes her hafta
bir başkasının evine giderdi sırayla. Cemal amcamın da sazı vardı, yanından
ayırmaz. O günler de bir Türk filmi izler bir de Cemal amcadan türküler
dinlerdik. Ben çocuktum o zaman. Hanımların tarafında oturmaktan çok sıkılırdım,
hep erkeklerin oturduğu yere geçer sazı dinlerdim. Hanımlar da diğer tarafta
Türk filmi izlerdi. Kemal Sunal, Yılmaz Güney’in tüm filmleri sırayla
izlenirdi. E böylece gurbet hasretlerini bir nebze olsun bastırırlardı. Biz de
çocukluğumuzu onların arasında geçirirdik.
M.T. : Nasıl bir
duyguydu? Yani bu zamanda böyle bir birliktelik çok sık karşılaştığımız bir
durum değil.
N.T. : Çocuk
olduğum için zevkliydi. Ama şimdi anıları ihya ettiğim için biraz hüzünlendim
ve duygulandım. Eski günler güzeldi…
M.T. : Peki, radyo
hakkında unutamadığınız bir anınız var mı?
N.T. : Güzel
yanlarını bir kenara koyalım, sadece sinir bozucu bir anı var aklımda. Yıllık
izne çıktığımız zaman Türkiye’ye araba ile gelirdik ve günlerce o yollarda
sıkışık bir vaziyette radyolar ve kasetler üzerindeydik. O zamanlar daha çok
popüler bir şey olduğu için babam hediye olarak aile dostlarına verirdi. E
dolayısıyla bizim de yolculuğumuz radyolar arasında geçerdi.
Röportaj: Meryem Türk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder