19 Şubat 2019 Salı


Merhaba, öncelikle röportaj teklifimi kabul ettiğiniz için teşekkürler. Size radyo geçmişiniz hakkında birkaç soru soracağım.

M.T. : Naciye Hanım radyo ile kaç yaşında tanıştınız?
N.T. : Öncelikle kaç doğumlu olduğumu söyleyeyim. Ben 1974 Almanya doğumluyum. Almanya’da olduğumdan dolayı radyo doğduğumdan beri hayatımda olan bir şeydi. Bu yüzden ben de şanslı bir çocukluk geçirdim.

M.T. : Peki, ilk dinlediğiniz şarkı neydi?
N.T. : Trio’nun Da Da Da şarkısıydı. O zamanın en popüler şarkılarından biriydi. Tüm radyolarda aralıksız çalınırdı. Bir de annemin çok sevdiği bir grup vardı “Boney M” grubu o zamanlar hep onları dinlerdi. Özellikle Daddy Cool şarkısını.


M.T. : Radyo da Türkçe şarkı ile ne zaman tanıştınız?
N.T. : Türkçe şarkıları da eş zamanlarda tanıdım. Tabi o zamanlar annem ve babam gurbet hasreti çektiği için Türkçe şarkılar da çok dinlerdi Bediye Akartürk, Tülay Özer, Neşet Ertaş, Belkıs Akkale ve Yıldıray Çınar çok sık dinlenen şarkıcılardı.
Cemal amcam vardı o zamanlar Almanya da olan bütün gurbetçiler ayrı düşmemek için her hafta sonu buluşurlardı. Herkes her hafta bir başkasının evine giderdi sırayla. Cemal amcamın da sazı vardı, yanından ayırmaz. O günler de bir Türk filmi izler bir de Cemal amcadan türküler dinlerdik. Ben çocuktum o zaman. Hanımların tarafında oturmaktan çok sıkılırdım, hep erkeklerin oturduğu yere geçer sazı dinlerdim. Hanımlar da diğer tarafta Türk filmi izlerdi. Kemal Sunal, Yılmaz Güney’in tüm filmleri sırayla izlenirdi. E böylece gurbet hasretlerini bir nebze olsun bastırırlardı. Biz de çocukluğumuzu onların arasında geçirirdik.

M.T. : Nasıl bir duyguydu? Yani bu zamanda böyle bir birliktelik çok sık karşılaştığımız bir durum değil.
N.T. : Çocuk olduğum için zevkliydi. Ama şimdi anıları ihya ettiğim için biraz hüzünlendim ve duygulandım. Eski günler güzeldi…

 

M.T. : Peki, radyo hakkında unutamadığınız bir anınız var mı?

N.T. : Güzel yanlarını bir kenara koyalım, sadece sinir bozucu bir anı var aklımda. Yıllık izne çıktığımız zaman Türkiye’ye araba ile gelirdik ve günlerce o yollarda sıkışık bir vaziyette radyolar ve kasetler üzerindeydik. O zamanlar daha çok popüler bir şey olduğu için babam hediye olarak aile dostlarına verirdi. E dolayısıyla bizim de yolculuğumuz radyolar arasında geçerdi.

Röportaj: Meryem Türk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder